Göz Tedavileri
Göz tedavileri, gözlerde meydana gelen çeşitli hastalıkların ve görme bozukluklarının tedavisini içerir. Genetik faktörler veya sonradan gelişen durumlar nedeniyle göz sağlığı etkilenebilir. Gözlerimiz, en önemli organlarımızdan biri olduğundan, göz sağlığının korunması büyük önem taşır.
Göz tedavileri kapsamında uygulanan başlıca yöntemler şunlardır:
- Lasik Göz Ameliyatı: Gözlük veya lens kullanımını azaltmak için korneanın lazerle şekillendirildiği cerrahi bir işlemdir.
- Akıllı Lens Uygulamaları: Göz içi merceklerle hem uzak hem de yakın görme sorunlarının düzeltilmesi sağlanır.
- Göz Tembelliği Tedavisi: Göz kaslarını güçlendirmek ve beyin-göz koordinasyonunu iyileştirmek amacıyla uygulanan tedavilerdir.
- Göz Kayması Tedavisi: Şaşılık olarak bilinen göz kaymasını düzeltmek için cerrahi veya optik tedaviler uygulanır.
- Glokom Tedavisi: Göz içi basıncını düşürerek görme sinirine zarar veren glokomun kontrol altına alınması hedeflenir.
- Excimer Lazer: Korneanın şekil bozukluklarını düzelten, görme kalitesini artıran bir lazer tedavisidir.
- Göz Tansiyonu Tedavisi: Göz içi basıncını düşürmek için ilaçlar veya cerrahi müdahaleler kullanılır.
- Keratokonus Tedavisi: Korneanın incelmesi ve şekil bozukluğunun ilerlemesini durdurmak için kullanılan tedavilerdir.
- Katarakt Ameliyatı: Bulanıklaşan göz merceğinin çıkarılarak yerine yapay mercek yerleştirilmesi işlemidir.
- Lazerli Katarakt Operasyonu: Lazer teknolojisi kullanılarak kataraktın güvenli bir şekilde alınması işlemidir.
- Vitrektomi Ameliyatı: Gözün arka kısmındaki sıvının ve zarların temizlenmesi için yapılan cerrahi bir işlemdir.
- Göz Kuruluğu Tedavisi: Gözde yeterli gözyaşı üretilmemesi durumunda uygulanan nemlendirici damlalar ve tedaviler.
- Göz Kapağı Ameliyatları: Göz kapağındaki estetik veya işlevsel sorunları düzeltmek için yapılan cerrahi müdahalelerdir.
- Şaşılık Tedavisi: Gözlerin aynı noktaya odaklanamaması durumunda uygulanan cerrahi veya optik düzeltme işlemleridir.
Her tedavi yöntemi, hastanın spesifik durumuna göre planlanır ve uygulanır. Göz sağlığı, genel yaşam kalitesini doğrudan etkilediği için düzenli göz muayeneleri ve gerekli tedavilerin zamanında yapılması son derece önemlidir.
CLE Ve ICL Lens İmplantasyonu
CLE ve ICL Lens İmplantasyonu
CLE (Clear Lens Extraction) ve ICL (Implantable Collamer Lens) lens implantasyonu, görme kusurlarını düzeltmek için kullanılan son teknoloji yöntemlerdir. Bu prosedürler, gözlük veya lens kullanımından kurtulmak isteyen hastalar için etkili çözümler sunar. CLE ve ICL, yüksek miyop, hipermetrop, astigmatizma gibi kırma kusurlarını düzeltir ve özellikle LASIK’e uygun olmayan hastalarda tercih edilir.
ICL İmplantasyonu Nasıl Yapılır?
ICL implantasyonunda, gözde 2,8 mm’lik bir kesiden lens yerleştirilir. Bu işlem sırasında, önceden anestezi verilmiş göze, lensin yerleştirilmesi ve sabitlenmesi sağlanır. Kesiler, dikiş gerektirmeden kendiliğinden kapanır.
Endikasyonlar ve Kontrendikasyonlar
- Uygun Hastalar: Yüksek miyop, hipermetrop ve astigmatizma sorunu olan, 21 yaşını doldurmuş, son bir yıl içinde görme kusurlarında önemli değişiklik olmamış kişiler.
- Uygun Olmayan Hastalar: Katarakt veya üveit gibi ciddi göz hastalıkları olan kişiler ve hamileler.
İyileşme Süreci ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
İyileşme süreci genellikle hızlıdır ve hastanede yatış gerektirmez. Hastaların ameliyat sonrası doktor talimatlarına uyması önemlidir. Ayrıca, kontakt lens kullanıcılarının ameliyat öncesi belirli bir süre lens kullanımını bırakmaları gerekebilir.
Bu teknikler, görme bozukluklarının tedavisinde etkili ve güvenli bir seçenek olarak öne çıkmaktadır.
Glokom Tedavisi
Glokom Tedavisi
Glokom, halk arasında "karasu" olarak da bilinen ve göz içi basıncının yükselmesiyle ortaya çıkan ciddi bir göz hastalığıdır. Tedavi edilmezse, kalıcı körlüğe yol açabilir.
Glokom Tedavisi Yöntemleri
Göz içinde bulunan ve dokuları besleyen sıvı, normalde göz içinde üretilip dışarı atılır. Ancak bazı durumlarda, bu sıvı gözden atılamaz ve göz içi basıncı yükselir, bu da glokoma neden olur. Glokomun tedavisinde üç ana yöntem kullanılmaktadır:
- İlaç Tedavisi:
Göz içi basıncını düşürmek için çeşitli göz damlaları veya ilaçlar kullanılır. - Lazer Tedavisi:
Selektif Laser Trabeküloplasti (SLT) adı verilen yöntemle, tıkalı sıvı kanallarını açmak için düşük dozda lazer ışınları kullanılır. Bu işlem kısa sürede tamamlanır ve genellikle ağrısızdır. - Cerrahi Operasyon:
Diğer yöntemlerle kontrol altına alınamayan glokom için cerrahi müdahale uygulanır.
Glokom Tedavisi Sonrası İyileşme Süreci
Tedavi sonrası hastalarda yanma, batma, kızarıklık gibi geçici etkiler görülebilir. Bu belirtiler genellikle 24 saat içinde kaybolur ve hastalar normal yaşamlarına dönebilirler.
Sıkça Sorulan Sorular
- Kimler glokom riski altındadır?
Ailesinde glokom öyküsü olanlar, ileri yaşta bireyler, yüksek miyop ve hipertansiyon hastaları risk altındadır. - Glokom tedavi edilmezse körlük olur mu?
Evet, tedavi edilmediğinde kalıcı körlük oluşabilir. - Glokom tedavisi zor mudur?
Hayır, glokom tedavisi genellikle zorlu değildir. - Tedavi sırasında ağrı hissedilir mi?
Hayır, glokom tedavisi sırasında ağrı hissedilmez. - Tedavi sonrası glokom tekrarlanır mı?
Nadiren de olsa tekrarlama riski vardır. - Tedavi riskli midir?
Hayır, glokom tedavisinde ciddi bir risk yoktur.
Göze Temassız Lazer Ameliyatı
Göze Temassız Lazer Ameliyatı (No Touch Lazer)
No Touch Lazer, geleneksel lazer tedavilerinden farklı olarak göze herhangi bir temas olmadan gerçekleştirilen bir lazer ameliyatıdır. Bu yöntem, korneanın üzerindeki tabakanın kesilmesi gerekmediğinden birçok hasta için tercih sebebidir. No Touch Lazer, herhangi bir bıçak veya vakum kullanmadan gözdeki görme kusurlarını düzeltir.
No Touch Lazer Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Bu tedavi sırasında kornea, bir gözlük camı gibi düşünülerek planlanır. Korneanın yarım milimetrelik kısmı üzerinde şekil değişikliği yapılır ve bu sayede miyop, hipermetrop ve astigmat gibi görme bozuklukları düzeltilir. Kesim işlemi yerine, lazer yardımıyla kornea mikron seviyesinde tıraşlanır.
İyileşme Süreci
Operasyondan sonraki ilk birkaç saat içinde gözlerde yanma, sulanma ve batma gibi belirtiler görülebilir. Bu semptomlar genellikle doktorun önerdiği damlalarla hafifletilir ve ikinci günde tamamen geçer.
Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
- İlaç Kullanımı: Doktorun önerdiği damlalar ve ilaçlar düzenli kullanılmalıdır.
- Hijyen: Gözlerin mikrop kapmaması için hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.
- Su ile Temas: İlk 24 saat boyunca gözlerin su ile temasından kaçınılmalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular
- Yan Etkiler: No Touch Lazer tedavisinin bilinen bir yan etkisi yoktur.
- Ağrı: Tedavi sırasında ağrı hissedilmez.
- Kalıcı Çözüm: No Touch Lazer tedavisi, göz problemleri için kalıcı bir çözüm sunar.
- Göz Bozukluğu Tekrarlar mı? Tedavi sonrası göz numarası genellikle tekrar oluşmaz.
Katarakt Cerrahisi ve Göz İçi Lens İmplantları
Katarakt Cerrahisi ve Göz İçi Lens İmplantları
Göz içi lens implantları, gözlük ve kontakt lenslerden kurtulmak isteyenler için etkili bir tedavi yöntemidir. Bu işlem sırasında, gözün doğal lensi çıkarılarak yerine özel olarak üretilmiş protez lensler yerleştirilir. Katarakt cerrahisi ile birlikte uygulanan bu yöntem, görme kalitesini artırarak hastaların yaşam standartlarını yükseltir.
Katarakt Cerrahisi ve Göz İçi Lens İmplantları Nasıl Yapılır?
Bu tedavi öncesinde doktor, hastanın beklentilerini değerlendirir ve bir operasyon planı hazırlar. Lokal veya genel anestezi altında yapılan ameliyat sırasında, korneada küçük kesiler açılır ve göz içi lens yerleştirilir. Bu işlemle birlikte miyop, hipermetrop ve astigmat gibi görme kusurları da düzeltilebilir.
İyileşme Süreci
Ameliyat sonrası hastalar koruyucu gözlük takmalıdır. Kornea ödemi oluşmazsa, ertesi gün sosyal hayata dönülebilir. İlk 24 saat boyunca su ile temasından kaçınılmalıdır, bu yüzden duş alınmamalıdır. Ayrıca, kortizonlu ve antibiyotikli göz damlaları kullanımı gerekebilir.
Sıkça Sorulan Sorular
- Göz İçi Lens Uygulaması Sonrası Sorunlar: Nadiren numara kalması, kornea ödemi, yüksek göz içi basıncı, katarakt veya göz enfeksiyonu gibi durumlar oluşabilir.
- Göz Bozukluklarının Tedavisi: Evet, astigmat, hipermetrop ve miyop gibi görme kusurları bu yöntemle düzeltilebilir.
- Ağrı: Operasyon ağrısızdır; ancak sonrasında hafif ağrılar olabilir, bu ağrılar genellikle geçicidir.
- Risk: Göz içi lens tedavisinde ciddi bir risk bulunmamaktadır.
Katarakt
Katarakt Cerrahisi ve İyileşme Süreci
Katarakt, göz merceğinin saydamlığını kaybetmesiyle ortaya çıkan ve görme bozukluğuna neden olan bir hastalıktır. Katarakt tedavisi, ilaç veya gözlükle yapılamaz; tek çözüm cerrahi müdahaledir.
Katarakt Cerrahisi Nasıl Yapılır?
En yaygın kullanılan yöntem fakoemülsifikasyon tekniğidir. Bu yöntemde, bulanıklaşan mercek ultrasonik titreşimlerle parçalanır ve çıkarılır, yerine göz içi lens yerleştirilir. Ameliyat sırasında gözde 2-3 mm'lik küçük kesiler açılır ve dikiş gerektirmez.
İyileşme Süreci
Ameliyat sonrası iyileşme genellikle 1 ay sürer. İlk birkaç gün gözde hassasiyet, ağrı ve kızarıklık olabilir. Doktorun önerdiği ilaçlar ve damlalarla bu belirtiler hafifletilir.
Ameliyat Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
- İlaç Kullanımı: Ödem ve ağrı için doktorun verdiği ilaçlar düzenli kullanılmalıdır.
- Hijyen: Göz hijyenine dikkat edilmeli, iltihaplanmadan korunmalıdır.
- Su ile Temas: İlk hafta boyunca göz suyla temas etmemelidir.
- Travmalardan Koruma: Gözleri travmalardan korumak önemlidir.
- Kontroller: Doktorun önerdiği kontroller aksatılmamalıdır.
- Okuma: İlk 10 gün boyunca kitap okuma ve televizyon izleme yasaktır.
Sıkça Sorulan Sorular
- Katarakt sadece cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir.
- Ameliyat sonrası katarakt tekrarlamaz.
- Ameliyat sonrası birkaç gün ağrı hissedilebilir.
- Katarakt ameliyatı kesin çözüm sunar ve genellikle hastanede yatış gerekmez.
Bu metin, "katarakt cerrahisi", "göz ameliyatı", "görme bozukluğu", "katarakt tedavisi" gibi SEO açısından önemli anahtar kelimeleri içerir ve hastaların konu hakkında bilinçlenmesine yardımcı olacak şekilde optimize edilmiştir.
Lasik, Lazer ve PRK Lazer Ameliyatı
Lasik, Lazer ve PRK Lazer Ameliyatı
Excimer lazer tedavisi, hipermetrop, astigmat ve miyop gibi görme bozukluklarının tedavisi için kullanılan bir lazer yöntemidir. 193 nm dalga boyuna sahip bir UV lazer olan excimer lazer, gözlük ve lens ihtiyacını ortadan kaldırmak amacıyla yaklaşık 25 yıldır kullanılmaktadır.
Excimer lazer tedavisi, gözlük veya lens kullanmadan net bir görüş sağlamak amacıyla tercih edilmektedir. Bu işlemden önce, hastanın excimer lazer tedavisi için uygun olup olmadığı doktor tarafından detaylı bir şekilde değerlendirilir. Göz sağlığı yeterli olan kişiler için bu tedaviye başlanır.
Excimer Lazer Tedavisi Nasıl Yapılır?
Excimer lazer tedavisi üç farklı yöntemle uygulanmaktadır:
- Lasik Lazer Yöntemi: Korneanın en üst yüzeyinden ince bir tabaka kesilerek kapak şeklinde açılır. Açılan bölgeye excimer lazer uygulanarak göz kusuru düzeltilir.
- Lasek Lazer Yöntemi: Epitel tabakasının kaldırılmasıyla bu bölgenin altına lazer uygulanır.
- PRK Yöntemi: Flep kaldırılmaz; korneadaki epitel tabakası kazınarak uzaklaştırılır ve lazer uygulaması bu yüzeye yapılır.
Excimer Lazer Tedavisi Sonrası İyileşme Süreci
Excimer lazer tedavisinden sonra hastaların gözlerinde batma, yanma, kızarıklık gibi geçici şikayetler oluşabilir. Bu etkiler genellikle losyonlar ve damlalarla kontrol altına alınabilir ve bir gün içinde hafifler.
Sıkça Sorulan Sorular
- Excimer operasyonu sonrasında net görüş elde edilir mi?
Evet, bu operasyon sonrasında hasta gözlük veya lens kullanmadan net bir görüş elde edebilir. - Excimer operasyonu ağrılı mıdır?
Hayır, operasyon sırasında herhangi bir ağrı hissedilmez. - Kimler için uygundur?
Astigmat, miyop, hipermetrop gibi göz kusurları olanlar ve daha önce katarakt, kornea nakli gibi operasyonlar geçirmiş kişilerde uygulanabilir. - Hangi numaralara kadar uygulanabilir?
Femto Lasik yöntemi, miyopta -10, astigmat ve hipermetropta +6 numaraya kadar uygulanabilir. - Yaş sınırı var mıdır?
18 yaş ve üstü bireyler için uygundur.
Renk Körlüğü
Renk Körlüğü
Renk körlüğü, kişinin belirli renkleri algılayamaması veya yanlış algılamasıyla karakterize edilen bir görme bozukluğudur. Bu durum kısmi (diskromatopsi) ya da nadiren de olsa tüm renklerin algılanmadığı tam renk körlüğü (akromatopsi) şeklinde görülebilir.
Renk Körlüğü Çeşitleri
- Protanopi/Protanomali: Kırmızı rengin algılanamaması veya zayıf algılanması.
- Deuteranopi/Deuteranomali: Yeşil rengin algılanamaması veya zayıf algılanması.
- Tritanopi/Tritanomali: Mavi rengin algılanamaması veya zayıf algılanması.
Renk Körlüğü Belirtileri Renk körlüğü, kişinin renkleri yanlış algılaması veya bazı renkleri hiç görememesi durumudur.
Renk Körlüğü Teşhisi
- Ishihara Grafikleri: Sayılarla belirlenen renkli grafikler kullanılarak yapılan test.
- Farnsworth Testi: Renklerin tonlarına göre sıralandığı daha kapsamlı bir test.
Renk Körlüğünün Nedenleri
- Kalıtsal faktörler
- Mercek opaklığı
- Alkol bağımlılığı
- Kafa yaralanmaları
- Göz hastalıkları
Renk Körlüğü Tedavileri
Renk körlüğü için kesin bir tedavi yöntemi bulunmamakla birlikte, bazı durumlarda uygulanan tedavi ve teknolojilerle renk algısı iyileştirilebilir. Özellikle gelişmiş teknolojilere sahip özel lensler ve gözlükler, renk körlüğü yaşayan kişilerin renkleri daha doğru algılamasına yardımcı olabilir. Sağlık turizmi bağlamında, bu tür gelişmiş tedavi seçenekleri sunan merkezler, renk körlüğü yaşayan bireyler için önemli bir çözüm sunabilir. Renk körlüğü tedavisi için en uygun yöntem ve teknolojilerin belirlenmesi için uzman doktorlarla görüşülmesi tavsiye edilir.
Retina Tedavisi
Retina Tedavisi
Retina gözü arka kısmında yer alan ağ şeklinde bir tabakadır ve görme hücreleri buradadır. Retinada oluşan problemler, görme kaybına neden olabilir. Sarı nokta, yırtılma, kanama, kabarcık gibi retina hastalıkları retina ameliyatlarıyla tedavi edilebilir. Bu ameliyatlar genellikle hızlı bir şekilde yapılmalıdır, çünkü retinadaki hasarlar kalıcı körlüğe yol açabilir.
Retina Tedavisi Nasıl Yapılır? Retina tedavisi öncesinde doktor ve hasta bir tercüman aracılığı ile görüşürler. Hastanın istek ve beklentilerini dinleyen doktor bir operasyon planı hazırlar. Retinanın normal işlevine geri dönmesini sağlamak amacıyla mikro cerrahi aletleri kullanılır. Bu aletlerle gözün dış kısmında üç nokta belirlenir ve bu noktalardan içeri girilerek gözün arka tabakasında yer alan vitreus boşluğuna ulaşılır. Vitreus jelinin temizlenmesi, yırtılma, kanama, şişme ve kabartma gibi problemler ortadan kaldırılır. Operasyon sırasında vitrektomi olarak bilinen teknik kullanılarak, retinanın doğal konumuna geri dönmesi sağlanır. Lazer fotokoagülasyon da sıklıkla bu işlemlerde kullanılır ve retina üzerinde yeni kan damarlarının oluşumunu durdurmak veya yırtıkların onarılmasını sağlamak için lazer uygulanır.
Retina Tedavisi Sonrası İyileşme Süreci Operasyon sonrasında göz bir bandajla kapatılır ve hasta genellikle 24 saat bu bandajı kullanır. İlk gün gözde yanma, ağrı ve batma gibi belirtiler olabilir, ancak bu belirtiler zamanla geçer. Gözün iyileşme sürecinde doktorun verdiği ilaçlar ve damlalar düzenli olarak kullanılmalıdır. Ayrıca, gözün hijyenine dikkat edilmeli, suyla temasından kaçınılmalı ve belirli bir süre fiziksel aktivitelerden uzak durulmalıdır.
Retina Tedavisi Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?
- İlaç Kullanımı: Doktorun önerdiği ilaçlar ve göz damlaları düzenli olarak kullanılmalıdır.
- Hijyen: Göz hijyenine özen gösterilmelidir, aksi takdirde iltihaplanma riski artar.
- Su ile Temas: İlk 24 saat boyunca gözün suyla temas etmemesi gerekir.
- Pansuman: Ameliyattan sonra düzenli pansuman ve doktor kontrollerine gidilmelidir.
- Travmalardan Koruma: Göz, operasyon sonrası olası travmalara karşı korunmalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular
- Retina ameliyatı zor bir ameliyat mıdır? Retina ameliyatı, gözün hassas yapısı nedeniyle dikkat gerektiren karmaşık bir işlemdir.
- Retina ameliyatı ağrılı mıdır? Operasyon sırasında ağrı hissedilmez, ancak ameliyat sonrası hafif ağrılar olabilir.
- Operasyon sonrası iş hayatına ne zaman dönebilirim? İyileşme süresi kişiden kişiye değişir, ancak genellikle birkaç gün dinlenmek önerilir.
- Gözde iz kalır mı? Operasyon sonrası gözde iz kalması beklenmez.
- Ameliyatın riski var mıdır? Retina ameliyatı genellikle güvenli bir işlemdir, ancak her cerrahi müdahalede olduğu gibi minimal riskler mevcuttur.
Selektif Lazer Trabeküloplasti (SLT) Tedavisi
Selektif Lazer Trabeküloplasti (SLT) Tedavisi
Selektif Lazer Trabeküloplasti (SLT) tedavisi, glokom (göz tansiyonu) hastalığında kullanılan bir lazer tedavi yöntemidir. Bu hastalık, göz içi basıncının yüksek olması nedeniyle sinirlerin zarar görmesiyle oluşur ve tedavi edilmezse kalıcı körlüğe yol açabilir. SLT, tıkalı göz kanallarını açarak göz tansiyonunu düşürür ve göz içi basıncı kontrol altına alır. Özellikle açık açılı glokom hastalarında, ilaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda tercih edilir.
Nasıl Yapılır?
SLT tedavisinde, düşük dozda lazer ışınları gözdeki tıkalı kanallara yönlendirilir. Lazer, pigment ve melanin hücrelerini etkileyerek bu kanalların açılmasını sağlar. Tedavi kısa sürer ve ağrısızdır.
İyileşme Süreci
Tedavi sonrası ilk 24 saat boyunca gözde ağrı, batma ve kızarıklık olabilir, ancak bu belirtiler genellikle hızlıca geçer. Gözlerinizin bu süre zarfında su ile temas etmemesi önemlidir.
Sıkça Sorulan Sorular
- SLT tedavisinin faydaları nelerdir? SLT, göz tansiyonunu düşürerek glokomun ilerlemesini engeller.
- Tedavi nerede uygulanır? Muayenehane ortamında yapılabilir, ameliyathane gerektirmez.
- SLT tedavisi tekrar edilebilir mi? Evet, ilk seansta yeterli sonuç alınamazsa tedavi tekrarlanabilir.
- Göze bir zararı var mı? Hayır, SLT tedavisinin göze bilinen bir zararı yoktur.
- Başarı oranı nedir? SLT, göz basıncını %75-85 oranında düşürebilir.
- İlaç tedavisine alternatif midir? Hayır, glokomun farklı seviyelerinde ilaç, ameliyat veya SLT uygulanır.
Şaşılık
Şaşılık
Yetişkinlerde şaşılık, gözlerin düzgün hizalanmadığında ve farklı yönlere baktığında ortaya çıkar. Bir göz düz karşıya bakarken, diğer göz içe, dışa, yukarıya veya aşağıya yönelebilir. Bu durum, göz kaslarının beyin tarafından düzgün şekilde kontrol edilmemesi sonucunda meydana gelir. Şaşılık, diyabet, tiroid hastalığı, beyin tümörleri veya inme gibi sağlık sorunları, kazalar ya da göz ameliyatları sırasında göz kaslarına zarar verilmesi gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Çocukluktan itibaren şaşılığı olan yetişkinlerde bu durum devam edebilir, ancak bazı durumlarda daha sonra gelişebilir.
Yetişkinlerde Şaşılığa Ne Sebep Olur?
Her iki gözü bir nesneye hizalamak ve odaklamak için göz kaslarının dengede olması ve birlikte çalışması gerekir. Beyin bu kasları kontrol eder ve eğer bu kontrol düzgün şekilde sağlanmazsa, şaşılık ortaya çıkar. Bu durum, diyabet, tiroid hastalığı (örneğin Graves hastalığı), miyastenia gravis, beyin tümörleri veya inme gibi sağlık sorunlarından, kazalar veya kafa yaralanmalarından kaynaklanabilir. Ayrıca, göz ameliyatları sırasında göz kaslarının zarar görmesi de şaşılığa yol açabilir.
Yetişkin Şaşılığı Görmeyi Nasıl Etkiler?
Normal görme koşullarında, her iki göz de aynı yeri gösterir ve beyin bu görüntüleri birleştirerek tek bir üç boyutlu (3B) görüntü oluşturur. Ancak şaşılıkta, bir göz yanlış hizalandığında beyne iki farklı görüntü gönderilir. Çocuklukta gelişen şaşılık durumunda, beyin yanlış hizalanmış gözün görüntüsünü görmezden gelmeyi öğrenir ve bu durum derinlik algısını kaybetmeye yol açar. Yetişkinlikte gelişen şaşılık durumlarında ise çift görme yaygın bir semptomdur çünkü beyin her iki gözden gelen görüntüleri birleştirmeye alışmıştır ve yanlış hizalanmış gözün görüntüsünü görmezden gelemez.
Yetişkinlerde Şaşılık Belirtileri Nelerdir?
En belirgin semptom, gözlerin hizasız görünmesidir. Yetişkinlerde şaşılık belirtileri ayrıca şunları içerebilir:
- Gözde veya çevresinde zayıflık veya seğirme
- Çift görme, bulanık görme, okuma güçlüğü veya derinlik algısında kayıp
- Bir görüntüyü net bir şekilde görmek için başı sürekli olarak eğme veya çevirme
Bu belirtiler sabit olabilir veya gelip gidebilir.
Şaşılık, gözlerin koordinasyonunu ve görme kalitesini önemli ölçüde etkileyen bir durumdur. Tedavi seçenekleri arasında gözlük, prizma lensler, göz egzersizleri, botulinum toksin enjeksiyonu ve cerrahi düzeltme bulunmaktadır. Tedavi, altta yatan nedenlere ve semptomların şiddetine göre planlanır.